Devre Mülk – Tatil Sözleşmeleri
TÜKETİCİLERE HEDİYE TATİL KAZANDINIZ ŞEKLİNDE FIRSAT ADI ALTINDA İMZALATILAN DEVRE TATİL VE DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ BAĞLAYICILIĞI VE SÖZLEŞME İPTALİ
Son dönemde ülkemizde tüketicileri yanıltıcı bilgilerle “Hediye Tatil Kazandınız” şeklinde bir mesajla kendilerine ait tesislere yemeğe davet ederek, yemek esnasında yüksek sesli müzik eşliğinde yapılan tanıtımlar ile baskı altına alarak tüketicilerin daha önce düşünmediği şekilde SÖZLEŞME ve BU SÖZLEŞMEYE BAĞLI SIRA SENETLER imzalatılmak suretiyle borçlandırılmaktadır.
Tüketicinin bu şekilde iradesinin baskı altına alınarak borçlandırılması sonrasında ise tüketici sözleşmede yazılı şartları gününde yaptığı ödemelerle yerine getirse dahi firmalar sözleşmede yazılı yükümlülüklerini yerine getirmeyerek tüketicileri mağdur etmekte ve hatta ödeme güçlüğü çeken tüketiciler hakkında icra takibi başlatarak mağduriyeti daha da arttırmaktadırlar. İşte bu durumda yapılan sözleşmenin yasal unsurları nelerdir? Tüketicinin yasal hakları nelerdir?, Sözleşmeden cayma hakkını nasıl kullanabilir? Sorularının cevapları önem arz etmekte olup bu hususlara detaylı olarak değineceğiz.
DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİ VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ ARASINDAKİ FARKLILIKLAR NELERDİR?
Türk Hukukunda Devre mülk hakkı ile Devre tatil hakkı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 14.01.2015 tarihinde yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği ile düzenlenmiştir.
Buna göre; “yönetmeliğin uygulanmasında devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmeler, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilir” .
Tüketiciyle yapılan sözleşmede bir veya daha fazla gecelik konaklama imkânı tanınmış ise yapılan sözleşme devre mülk sözleşmesinin yer aldığı yönetmelik kapsamında devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilmektedir.
Burada dikkat edilmesi gerek husus devre tatil sözleşmesinin devre mülk sözleşmesinin tüm maddeleri kapsamasına rağmen aralarında farkların bulunuyor olmasıdır.
DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİ Ayni bir hak olup tapuda resmi şekilde yapılması zorunludur. Herkese karşı ileri sürülebilir.Sözleşmeden cayma bildiriminin noterlik aracılığı ile yapılması zorunludur. | DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ Şahsi bir hak olup, tapuda resmi şekilde yapılması zorunlu değildir. Taraflar arasında yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Sadece borçlusuna karşı ileri sürülebilir. Tapuya şerhi zorunlu değildir. Sözleşmeden cayma bildiriminin posta yoluyla veya yazılı olarak herhangi bir şekilde gönderilmesi yeterlidir. Ancak uygulamada delil tespitinin sağlanabilmesi için noterlik kanalıyla yapılması tercih edilmektedir. |
Bu farklılıklarla beraber yasa düzenleyici her ne isim altında yapılırsa yapılsın (devre mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı vb.) tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmelerin;
“bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için, bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde yapılan sözleşmeyi devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilir.” şeklinde bir düzenleme yapma yoluna giderek tüketicinin mağduriyetlerini ve karışıklıkları ortadan kaldırmayı amaçlamıştır.
DEVRE MÜLK VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI
Devre tatil sözleşmesi 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 50.maddesi ve 14.01.2015 tarihli Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinin (m.4/d) tanımlanmıştır. Buna göre;
”bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmeleri” devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmektedir.
A- SATICI VEYA SAĞLAYICI TÜKETİCİYE EN AZ 1 GÜN ÖNCESİNDEN ÖN BİLGİLENDİRME YAPMAK ZORUNDADIR.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4.maddesi ve 14.01.2015 tarihli Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinin 5.maddesi kapsamında;
“Satıcı veya sağlayıcı, bu Yönetmelik kapsamında düzenlenen sözleşmelerin kurulmasından en az bir gün önce tüketicilere yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ön bilgilendirme formu vermek zorundadır.
(2) Ön bilgilendirme formunun, en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir şekilde düzenlenmesi zorunludur.
(3) Ön bilgilendirme formunun;
a) Devre tatil sözleşmeleri için Ek-1’de,
b) Uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri için Ek-2’de,
c) Yeniden satış sözleşmeleri için Ek-3’te,
ç) Değişim sözleşmeleri için Ek-4’te,
d) Ön ödemeli devre tatil sözleşmeleri için ise Ek-5’te,
yer alan bilgileri içermesi zorunludur.”
Buna göre satıcı veya sağlayıcı sözleşmeden en az bir gün önce tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ön bilgilendirme formu vermek zorundadır.
Devre mülk ve devre tatil sözleşmelerinin her ikisi içinde geçerli olan bu zorunluluktur. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde tüketiciler aykırılık sebebi ile yasal yollara başvurabilir.
Yasa koyucu bu zorunlu şartı HEDİYE TATİL KAZANDIĞI BELİRTİLEREK DAVET ÜZERİNE GİTMİŞ OLDUĞU DAVALIYA AİT TESİSTE, DAHA ÖNCEDEN DÜŞÜNMEDİĞİ VE DEVRE TATİL SATIN ALMAK İÇİN DE GİTMEDİĞİ HALDE, YAPILAN TANITIMLAR ÜZERİNE HAZIRLIKSIZ BULUNDUĞU BİR SIRADA İMZALANAN sözleşmelerden dolayı tüketicinin mağduriyetinin önüne geçmeye çalışmaktadır.
B- DEVREMÜLK SÖZLEŞMESİNİN RESMİ YAPILMASI YASAL ZORUNLULUKTUR.
Türk Hukuku çerçevesinde duruma baktığımızda Devre Mülk Sözleşmesinin Adi Yazılı bir Sözleşme olarak düzenlenmesinde bir sakınca yoktur. Ancak sözleşme bu şekilde adi yazılı olarak hazırlanmasına rağmen satıcı veya sağlayıcı tarafından tapuda beyanlar hanesine devre mülke ilişkin şerh koydurmak için tüketiciden vekâletname almış veya tüketici ile beraber tapuya giderek işlemi gerçekleştirmiş ise sözleşme resmi bir hal almış sayılmaktadır. Devre mülk sözleşmelerine tapu senedinin de eklenmesi zorunludur. Tapu senedi eklenmeyen sözleşmeler geçersizdir.
Aksi halde resmi şekilde yapılmayan sözleşmeler geçersiz olup, geçersiz sözleşmeye bağlı olarak tüketiciden bir bedel talep edilemeyeceği gibi, tüketici tarafından ödenen bir bedel var ise ödenen bedellerin de iadesi sağlanmalıdır.
C- DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ ADİ ŞEKİLDE DÜZENLENEBİLİR.
Devre tatil sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunluluğu vardır. Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinin 5.maddesi kapsamında;
“ (1) Satıcı veya sağlayıcı, 5 inci madde uyarınca tüketiciye verilen ön bilgilendirme formunda yer alan bilgilerle birlikte tüketicinin adı, soyadı, açık adresi ve diğer iletişim bilgileri ile tarafların sözleşmeyi imzaladığı yer ve tarihe ilişkin bilgileri de içeren bir sözleşme düzenlemek ve yazılı veya mesafeli olarak kurulan bu sözleşmelerin bir örneğini kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye vermek zorundadır. Daha ağır şekil şartları öngören kanun hükümleri saklıdır. Aksi halde satıcı veya sağlayıcı sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında yer alan sözleşmelerin en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade, okunabilir bir şekilde düzenlenmesi zorunludur.
(3) Mesafeli satış yöntemiyle kurulan sözleşmeler hariç olmak üzere satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin kendi el yazısıyla sözleşme tarihini yazmasını ve sözleşmeyi imzalamasını sağlamakla yükümlüdür.
(4) Sözleşmenin bir örneğinin tüketiciye verildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir.”
Sözleşmenin yazılı olması geçerlilik şartı değildir. Ancak tüketicinin bilgilendirilmesi ve ispat şartı için gerekli bir unsurdur.
DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİNİN GEÇERSİZ OLMASI DURUMUNDA TÜKETİCİNİN HAKLARI
Sözleşmeye aykırılık halleri yasa koyucu tarafından sayılmıştır. Buna göre; Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmetleri Yönetmeliğinin Madde 5/1. Fıkra,3.Fıkra, Madde 6/Fıkra 1,Madde 8/ Fıkra 2.de yer alan hususlara fıkralarına aykırı hareket edilmesi halinde tüketici şekle aykırılık sebebi ile 14 günlük cayma süresi ile bağlı olmayıp bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl süre ile uzamaktadır.
Satıcı veya Sağlayıcı tarafından yasa maddesine aykırı olan Şekli aykırılık bir yıllık süre içinde yerine getirilir ise tüketicinin 14 günlük sözleşmeden cayma eksikliklerin giderildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNİN GEÇERSİZ OLMASI DURUMUNDA TÜKETİCİNİN HAKLARI
Devre tatil sözleşmelerinde de aykırılık halleri yasa koyucu tarafından sayılmıştır. Buna göre;
Devre tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmetleri Yönetmeliğinin Madde 10 uyarınca sözleşmenin, Yönetmelik 6. Maddesine aykırı olarak düzenlenmiş olması durumunda ve cayma formunun tüketiciye verilmemiş olduğu hallerde tüketici cayma hakkını kullanmak için 14 günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihinden itibaren bir yıl süre ile uzamaktadır.
Satıcı veya Sağlayıcı tarafından yasa maddesine aykırı olan Şekli aykırılık bir yıllık süre içinde yerine getirilir ise tüketicinin 14 günlük sözleşmeden cayma eksikliklerin giderildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
TÜKETİCİ CAYMA HAKKINI NASIL KULLANIR?
Devre mülk ve Devre Tatil sözleşmelerinden cayma hakkı kullanımı arasında farklılıklar mevcuttur. Bu farklılıkların sebebi ise birinin ayni bir hakka konu olması diğerinin ise şahsi bir hakka konu olmasıdır.
Cayma hakkının kullanımı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu Madde 6;
“Satıştan kaçınma
MADDE 6- (1) Vitrinde, rafta, elektronik ortamda veya açıkça görülebilir herhangi bir yerde teşhir edilen malın,
satılık olmadığı belirtilen bir ibareye yer verilmedikçe satışından kaçınılamaz.
(2) Hizmet sağlamaktan haklı bir sebep olmaksızın kaçınılamaz.
(3) Ticari veya mesleki amaçlarla hareket edenler; aksine bir teamül, ticari örf veya adet ya da haklı bir sebep yoksa
bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin, kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı, ebat gibi koşullara ya da başka
bir mal veya hizmetin satın alınması şartına bağlayamaz.
(4) Bakanlık ve belediyeler, bu madde hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle görevlidir. “ ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmetleri Yönetmeliğinin Madde 8;
“MADDE 8 – (1) Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin, cayma hakkı süresi dolmadan, şahsi hakka konu ön ödemeli devre tatil sözleşmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ayni hakka konu taşınmaza ilişkin sözleşmelerde ise noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesi yeterlidir.
(2) Satıcı veya sağlayıcı, Ek-6’da yer alan cayma formunu, sözleşmenin kurulduğu anda yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla tüketiciye vermek zorundadır.
(3) Tüketici, cayma hakkını kullanırken Ek-6’da yer alan cayma formunu kullanabileceği gibi cayma kararını bildiren açık bir beyanda da bulunabilir.
(4) Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri ve bu sözleşmelerle birlikte düzenlenmiş olan yeniden satış, değişim ve ilgili diğer tüm sözleşmeler, cayma hakkının kullanılması ile birlikte hiçbir cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın kendiliğinden sona erer.“ de düzenlenmiştir.
Buna göre;
Tüketici sözleşmeyi imzaladığı tarihten itibaren “ON DÖRT GÜN İÇİNDE” hiçbir sebep olmadan ve “CEZAİ ŞART” ödemeden sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilecektir.
Cayma Hakkının kullanıldığının Satıcı veya Sağlayıcıya bildirimi
- Devre tatil sözleşmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı kanalıyla yapılmalıdır.
- Devre mülk sözleşmelerde noterlik aracılığıyla yapılmalıdır.
Bu hususlara uyulmadan yapılacak cayma hakkı bildirimleri geçersiz olacağından tüketicilerin hak kaybına uğramamaları adına dikkatli olması gerekmektedir.
DEVRE MÜLK VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLI UYUŞMAZLIKLARDA GÖREVLİ MAHKEME
Görevli mahkeme yasa koyucu tarafından 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu Madde 73 de belirlenmiştir.
“Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda
tüketici mahkemeleri görevlidir.”
DEVRE MÜLK VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN UYUŞMAZLIKLARDA YETKİLİ MAHKEME
Yetkili mahkeme için ise yasa koyucu tarafından tüketiciye 3 seçimlik hak verilmiştir, kesin yetki kuralı benimsenmemiştir.
Devre mülk ve Devre Tatil davaları tüketicinin seçimi doğrultusunda yetkili mahkemede açılabilir. Buna göre;
Yetkili mahkemeler;
1- Hukukumuzda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Madde 6/1
“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir “
2- 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu Madde 73/5
“Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde
de açılabilir. ”
3- HMK Madde 10
“Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” Şeklinde belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilen mahkemeler bu tarz uyuşmazlıklarda her ne kadar kesin yetkili olarak belirlenmemiş ise bu durumun bir istisnası vardır.
HMK Madde 12/1 e göre;
“Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. “
Burada dikkat edilmesi gereken husus devre mülk sözleşmelerinden kaynaklı olarak açılan sözleşmesinin feshi davalarında tapu devri yapılmış ise taşınmazın aynına ilişkin olarak tapu devrinin de iptal edilmesi talep edilir ise yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olacaktır.
CAYMA VE FESİH DURUMUNDA SATICI VEYA SAĞLAYICI ADINA DÜZENLENEN SENETLER İLE ÖDEMELERİN DURUMU
Tüketiciler Devre Mülk ve Devre Tatil sözleşmeleri için Satıcı veya Sağlayıcıya peşinat vererek sıra senetler düzenlemekte, ödemeyi kredi çekerek dahi yapmaktadır. Bu durumda cayma ve fesih sonrasında bu verilenlerin durumu önem arz etmektedir. Yasa koyucu bu ihtimalleri de göz önünde bulundurarak tüketiciyi koruma altına almıştır.
Tüketici sözleşmeye bağlı olarak kredi kullanmış ise;
Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği Madde 11 ‘e göre;
MADDE 11 – (1) Tüketicinin ödeyeceği bedel, kısmen veya tamamen satıcı veya sağlayıcı ile kredi veren arasındaki anlaşmaya dayanılarak bir kredi veren tarafından karşılanıyorsa tüketicinin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içinde ayrıca kredi verene de yöneltilmesi hâlinde bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erer.
(2) Bağlı kredi sözleşmesi, sözleşmenin kurulduğu tarihte hüküm doğurmak üzere cayma hakkı süresi sonunda yürürlüğe girer.
(3) Bağlı kredi sözleşmesinde cayma hakkının kullanıldığına dair bildirim, 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen yöntemle kredi verene yapılır.
Buna göre; tüketicinin Satıcı veya Sağlayıcı ile yaptığı sözleşmeye bağlı kredi sözleşmelerinde cayma bildirimi yine yukarıda belirtilen şekilde devre tatil sözleşmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile taşınmaza ilişkin sözleşmelerde ise noterlik aracılığıyla kredi verene yöneltilmesi gerekmektedir.
Tüketici sözleşmede yazan bedelin tamamını Satıcıya veya Sağlayıcıya ödemiş veya bir miktar peşinat ve sıra senetler düzenlemiş ise;
Tüketici cayma sonrası açacağı davada bu hususlara dilekçesinde yer vermeli bu ödemelere dair hesap belgesi ve makbuzları da dava dilekçesine ekleyerek talepte bulunmalıdır.
Tüketicin açacağı dava neticesinde yapılan yargılama sonunda mahkemece verilecek olan kararda tüketicinin talebi doğrultusunda eğer sözleşmede yazılı bedelin tamamı ödenmiş ise tamamının iadesine,
Sözleşmede yazan bedelin bir kısmı ödenerek kalanı ile ilgili olarak senet/senetler düzenlenerek Satıcı veya Sağlayıcıya verilmiş ise ödenen kısmın iadesi ile düzenlenen senetleri iptali ile tüketiciye iadesine karar verilmektedir.
TÜKETİCİLERE HEDİYE TATİL KAZANDINIZ ŞEKLİNDE FIRSAT ADI ALTINDA İMZALATILAN DEVRE TATİL VE DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ BAĞLAYICILIĞI VE SÖZLEŞME İPTALİ
Son dönemde ülkemizde tüketicileri yanıltıcı bilgilerle “Hediye Tatil Kazandınız” şeklinde bir mesajla kendilerine ait tesislere yemeğe davet ederek, yemek esnasında yüksek sesli müzik eşliğinde yapılan tanıtımlar ile baskı altına alarak tüketicilerin daha önce düşünmediği şekilde SÖZLEŞME ve BU SÖZLEŞMEYE BAĞLI SIRA SENETLER imzalatılmak suretiyle borçlandırılmaktadır.
Tüketicinin bu şekilde iradesinin baskı altına alınarak borçlandırılması sonrasında ise tüketici sözleşmede yazılı şartları gününde yaptığı ödemelerle yerine getirse dahi firmalar sözleşmede yazılı yükümlülüklerini yerine getirmeyerek tüketicileri mağdur etmekte ve hatta ödeme güçlüğü çeken tüketiciler hakkında icra takibi başlatarak mağduriyeti daha da arttırmaktadırlar. İşte bu durumda yapılan sözleşmenin yasal unsurları nelerdir? Tüketicinin yasal hakları nelerdir?, Sözleşmeden cayma hakkını nasıl kullanabilir? Sorularının cevapları önem arz etmekte olup bu hususlara detaylı olarak değineceğiz.
DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİ VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ ARASINDAKİ FARKLILIKLAR NELERDİR?
Türk Hukukunda Devre mülk hakkı ile Devre tatil hakkı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 14.01.2015 tarihinde yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği ile düzenlenmiştir.
Buna göre; “yönetmeliğin uygulanmasında devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmeler, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilir” .
Tüketiciyle yapılan sözleşmede bir veya daha fazla gecelik konaklama imkânı tanınmış ise yapılan sözleşme devre mülk sözleşmesinin yer aldığı yönetmelik kapsamında devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilmektedir.
Burada dikkat edilmesi gerek husus devre tatil sözleşmesinin devre mülk sözleşmesinin tüm maddeleri kapsamasına rağmen aralarında farkların bulunuyor olmasıdır.
DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİ Ayni bir hak olup tapuda resmi şekilde yapılması zorunludur. Herkese karşı ileri sürülebilir.Sözleşmeden cayma bildiriminin noterlik aracılığı ile yapılması zorunludur. | DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ Şahsi bir hak olup, tapuda resmi şekilde yapılması zorunlu değildir. Taraflar arasında yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Sadece borçlusuna karşı ileri sürülebilir. Tapuya şerhi zorunlu değildir. Sözleşmeden cayma bildiriminin posta yoluyla veya yazılı olarak herhangi bir şekilde gönderilmesi yeterlidir. Ancak uygulamada delil tespitinin sağlanabilmesi için noterlik kanalıyla yapılması tercih edilmektedir. |
Bu farklılıklarla beraber yasa düzenleyici her ne isim altında yapılırsa yapılsın (devre mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı vb.) tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmelerin;
“bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için, bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde yapılan sözleşmeyi devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilir.” şeklinde bir düzenleme yapma yoluna giderek tüketicinin mağduriyetlerini ve karışıklıkları ortadan kaldırmayı amaçlamıştır.
DEVRE MÜLK VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI
Devre tatil sözleşmesi 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 50.maddesi ve 14.01.2015 tarihli Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinin (m.4/d) tanımlanmıştır. Buna göre;
”bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmeleri” devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmektedir.
A- SATICI VEYA SAĞLAYICI TÜKETİCİYE EN AZ 1 GÜN ÖNCESİNDEN ÖN BİLGİLENDİRME YAPMAK ZORUNDADIR.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4.maddesi ve 14.01.2015 tarihli Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinin 5.maddesi kapsamında;
“Satıcı veya sağlayıcı, bu Yönetmelik kapsamında düzenlenen sözleşmelerin kurulmasından en az bir gün önce tüketicilere yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ön bilgilendirme formu vermek zorundadır.
(2) Ön bilgilendirme formunun, en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir şekilde düzenlenmesi zorunludur.
(3) Ön bilgilendirme formunun;
a) Devre tatil sözleşmeleri için Ek-1’de,
b) Uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri için Ek-2’de,
c) Yeniden satış sözleşmeleri için Ek-3’te,
ç) Değişim sözleşmeleri için Ek-4’te,
d) Ön ödemeli devre tatil sözleşmeleri için ise Ek-5’te,
yer alan bilgileri içermesi zorunludur.”
Buna göre satıcı veya sağlayıcı sözleşmeden en az bir gün önce tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ön bilgilendirme formu vermek zorundadır.
Devre mülk ve devre tatil sözleşmelerinin her ikisi içinde geçerli olan bu zorunluluktur. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde tüketiciler aykırılık sebebi ile yasal yollara başvurabilir.
Yasa koyucu bu zorunlu şartı HEDİYE TATİL KAZANDIĞI BELİRTİLEREK DAVET ÜZERİNE GİTMİŞ OLDUĞU DAVALIYA AİT TESİSTE, DAHA ÖNCEDEN DÜŞÜNMEDİĞİ VE DEVRE TATİL SATIN ALMAK İÇİN DE GİTMEDİĞİ HALDE, YAPILAN TANITIMLAR ÜZERİNE HAZIRLIKSIZ BULUNDUĞU BİR SIRADA İMZALANAN sözleşmelerden dolayı tüketicinin mağduriyetinin önüne geçmeye çalışmaktadır.
B- DEVREMÜLK SÖZLEŞMESİNİN RESMİ YAPILMASI YASAL ZORUNLULUKTUR.
Türk Hukuku çerçevesinde duruma baktığımızda Devre Mülk Sözleşmesinin Adi Yazılı bir Sözleşme olarak düzenlenmesinde bir sakınca yoktur. Ancak sözleşme bu şekilde adi yazılı olarak hazırlanmasına rağmen satıcı veya sağlayıcı tarafından tapuda beyanlar hanesine devre mülke ilişkin şerh koydurmak için tüketiciden vekâletname almış veya tüketici ile beraber tapuya giderek işlemi gerçekleştirmiş ise sözleşme resmi bir hal almış sayılmaktadır. Devre mülk sözleşmelerine tapu senedinin de eklenmesi zorunludur. Tapu senedi eklenmeyen sözleşmeler geçersizdir.
Aksi halde resmi şekilde yapılmayan sözleşmeler geçersiz olup, geçersiz sözleşmeye bağlı olarak tüketiciden bir bedel talep edilemeyeceği gibi, tüketici tarafından ödenen bir bedel var ise ödenen bedellerin de iadesi sağlanmalıdır.
C- DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİ ADİ ŞEKİLDE DÜZENLENEBİLİR.
Devre tatil sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunluluğu vardır. Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinin 5.maddesi kapsamında;
“ (1) Satıcı veya sağlayıcı, 5 inci madde uyarınca tüketiciye verilen ön bilgilendirme formunda yer alan bilgilerle birlikte tüketicinin adı, soyadı, açık adresi ve diğer iletişim bilgileri ile tarafların sözleşmeyi imzaladığı yer ve tarihe ilişkin bilgileri de içeren bir sözleşme düzenlemek ve yazılı veya mesafeli olarak kurulan bu sözleşmelerin bir örneğini kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye vermek zorundadır. Daha ağır şekil şartları öngören kanun hükümleri saklıdır. Aksi halde satıcı veya sağlayıcı sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında yer alan sözleşmelerin en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade, okunabilir bir şekilde düzenlenmesi zorunludur.
(3) Mesafeli satış yöntemiyle kurulan sözleşmeler hariç olmak üzere satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin kendi el yazısıyla sözleşme tarihini yazmasını ve sözleşmeyi imzalamasını sağlamakla yükümlüdür.
(4) Sözleşmenin bir örneğinin tüketiciye verildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir.”
Sözleşmenin yazılı olması geçerlilik şartı değildir. Ancak tüketicinin bilgilendirilmesi ve ispat şartı için gerekli bir unsurdur.
DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİNİN GEÇERSİZ OLMASI DURUMUNDA TÜKETİCİNİN HAKLARI
Sözleşmeye aykırılık halleri yasa koyucu tarafından sayılmıştır. Buna göre; Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmetleri Yönetmeliğinin Madde 5/1. Fıkra,3.Fıkra, Madde 6/Fıkra 1,Madde 8/ Fıkra 2.de yer alan hususlara fıkralarına aykırı hareket edilmesi halinde tüketici şekle aykırılık sebebi ile 14 günlük cayma süresi ile bağlı olmayıp bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl süre ile uzamaktadır.
Satıcı veya Sağlayıcı tarafından yasa maddesine aykırı olan Şekli aykırılık bir yıllık süre içinde yerine getirilir ise tüketicinin 14 günlük sözleşmeden cayma eksikliklerin giderildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNİN GEÇERSİZ OLMASI DURUMUNDA TÜKETİCİNİN HAKLARI
Devre tatil sözleşmelerinde de aykırılık halleri yasa koyucu tarafından sayılmıştır. Buna göre;
Devre tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmetleri Yönetmeliğinin Madde 10 uyarınca sözleşmenin, Yönetmelik 6. Maddesine aykırı olarak düzenlenmiş olması durumunda ve cayma formunun tüketiciye verilmemiş olduğu hallerde tüketici cayma hakkını kullanmak için 14 günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihinden itibaren bir yıl süre ile uzamaktadır.
Satıcı veya Sağlayıcı tarafından yasa maddesine aykırı olan Şekli aykırılık bir yıllık süre içinde yerine getirilir ise tüketicinin 14 günlük sözleşmeden cayma eksikliklerin giderildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
TÜKETİCİ CAYMA HAKKINI NASIL KULLANIR?
Devre mülk ve Devre Tatil sözleşmelerinden cayma hakkı kullanımı arasında farklılıklar mevcuttur. Bu farklılıkların sebebi ise birinin ayni bir hakka konu olması diğerinin ise şahsi bir hakka konu olmasıdır.
Cayma hakkının kullanımı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu Madde 6;
“Satıştan kaçınma
MADDE 6- (1) Vitrinde, rafta, elektronik ortamda veya açıkça görülebilir herhangi bir yerde teşhir edilen malın,
satılık olmadığı belirtilen bir ibareye yer verilmedikçe satışından kaçınılamaz.
(2) Hizmet sağlamaktan haklı bir sebep olmaksızın kaçınılamaz.
(3) Ticari veya mesleki amaçlarla hareket edenler; aksine bir teamül, ticari örf veya adet ya da haklı bir sebep yoksa
bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin, kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı, ebat gibi koşullara ya da başka
bir mal veya hizmetin satın alınması şartına bağlayamaz.
(4) Bakanlık ve belediyeler, bu madde hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle görevlidir. “ ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmetleri Yönetmeliğinin Madde 8;
“MADDE 8 – (1) Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin, cayma hakkı süresi dolmadan, şahsi hakka konu ön ödemeli devre tatil sözleşmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ayni hakka konu taşınmaza ilişkin sözleşmelerde ise noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesi yeterlidir.
(2) Satıcı veya sağlayıcı, Ek-6’da yer alan cayma formunu, sözleşmenin kurulduğu anda yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla tüketiciye vermek zorundadır.
(3) Tüketici, cayma hakkını kullanırken Ek-6’da yer alan cayma formunu kullanabileceği gibi cayma kararını bildiren açık bir beyanda da bulunabilir.
(4) Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri ve bu sözleşmelerle birlikte düzenlenmiş olan yeniden satış, değişim ve ilgili diğer tüm sözleşmeler, cayma hakkının kullanılması ile birlikte hiçbir cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın kendiliğinden sona erer.“ de düzenlenmiştir.
Buna göre;
Tüketici sözleşmeyi imzaladığı tarihten itibaren “ON DÖRT GÜN İÇİNDE” hiçbir sebep olmadan ve “CEZAİ ŞART” ödemeden sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilecektir.
Cayma Hakkının kullanıldığının Satıcı veya Sağlayıcıya bildirimi
- Devre tatil sözleşmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı kanalıyla yapılmalıdır.
- Devre mülk sözleşmelerde noterlik aracılığıyla yapılmalıdır.
Bu hususlara uyulmadan yapılacak cayma hakkı bildirimleri geçersiz olacağından tüketicilerin hak kaybına uğramamaları adına dikkatli olması gerekmektedir.
DEVRE MÜLK VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLI UYUŞMAZLIKLARDA GÖREVLİ MAHKEME
Görevli mahkeme yasa koyucu tarafından 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu Madde 73 de belirlenmiştir.
“Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda
tüketici mahkemeleri görevlidir.”
DEVRE MÜLK VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN UYUŞMAZLIKLARDA YETKİLİ MAHKEME
Yetkili mahkeme için ise yasa koyucu tarafından tüketiciye 3 seçimlik hak verilmiştir, kesin yetki kuralı benimsenmemiştir.
Devre mülk ve Devre Tatil davaları tüketicinin seçimi doğrultusunda yetkili mahkemede açılabilir. Buna göre;
Yetkili mahkemeler;
1- Hukukumuzda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Madde 6/1
“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir “
2- 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu Madde 73/5
“Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde
de açılabilir. ”
3- HMK Madde 10
“Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” Şeklinde belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilen mahkemeler bu tarz uyuşmazlıklarda her ne kadar kesin yetkili olarak belirlenmemiş ise bu durumun bir istisnası vardır.
HMK Madde 12/1 e göre;
“Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. “
Burada dikkat edilmesi gereken husus devre mülk sözleşmelerinden kaynaklı olarak açılan sözleşmesinin feshi davalarında tapu devri yapılmış ise taşınmazın aynına ilişkin olarak tapu devrinin de iptal edilmesi talep edilir ise yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olacaktır.
CAYMA VE FESİH DURUMUNDA SATICI VEYA SAĞLAYICI ADINA DÜZENLENEN SENETLER İLE ÖDEMELERİN DURUMU
Tüketiciler Devre Mülk ve Devre Tatil sözleşmeleri için Satıcı veya Sağlayıcıya peşinat vererek sıra senetler düzenlemekte, ödemeyi kredi çekerek dahi yapmaktadır. Bu durumda cayma ve fesih sonrasında bu verilenlerin durumu önem arz etmektedir. Yasa koyucu bu ihtimalleri de göz önünde bulundurarak tüketiciyi koruma altına almıştır.
Tüketici sözleşmeye bağlı olarak kredi kullanmış ise;
Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği Madde 11 ‘e göre;
MADDE 11 – (1) Tüketicinin ödeyeceği bedel, kısmen veya tamamen satıcı veya sağlayıcı ile kredi veren arasındaki anlaşmaya dayanılarak bir kredi veren tarafından karşılanıyorsa tüketicinin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içinde ayrıca kredi verene de yöneltilmesi hâlinde bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erer.
(2) Bağlı kredi sözleşmesi, sözleşmenin kurulduğu tarihte hüküm doğurmak üzere cayma hakkı süresi sonunda yürürlüğe girer.
(3) Bağlı kredi sözleşmesinde cayma hakkının kullanıldığına dair bildirim, 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen yöntemle kredi verene yapılır.
Buna göre; tüketicinin Satıcı veya Sağlayıcı ile yaptığı sözleşmeye bağlı kredi sözleşmelerinde cayma bildirimi yine yukarıda belirtilen şekilde devre tatil sözleşmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile taşınmaza ilişkin sözleşmelerde ise noterlik aracılığıyla kredi verene yöneltilmesi gerekmektedir.
Tüketici sözleşmede yazan bedelin tamamını Satıcıya veya Sağlayıcıya ödemiş veya bir miktar peşinat ve sıra senetler düzenlemiş ise;
Tüketici cayma sonrası açacağı davada bu hususlara dilekçesinde yer vermeli bu ödemelere dair hesap belgesi ve makbuzları da dava dilekçesine ekleyerek talepte bulunmalıdır.
Tüketicin açacağı dava neticesinde yapılan yargılama sonunda mahkemece verilecek olan kararda tüketicinin talebi doğrultusunda eğer sözleşmede yazılı bedelin tamamı ödenmiş ise tamamının iadesine,
Sözleşmede yazan bedelin bir kısmı ödenerek kalanı ile ilgili olarak senet/senetler düzenlenerek Satıcı veya Sağlayıcıya verilmiş ise ödenen kısmın iadesi ile düzenlenen senetleri iptali ile tüketiciye iadesine karar verilmektedir.